3308 Sayılı Yasa Mağdurları: Kimler Etkilendi, Talepleri Neler ve Son Gelişmeler Neyi Gösteriyor?

Giriş

Türkiye’de mesleki ve teknik eğitimin temelini oluşturan 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu, on binlerce gencimize iş hayatına atılma fırsatı sunarken, yıllar içinde ortaya çıkan ‘sigorta başlangıcı’ sorunu nedeniyle büyük bir mağduriyet kitlesi yaratmıştır. Özellikle çıraklık ve staj dönemlerinde ödenen sigorta primlerinin kapsamı nedeniyle, binlerce kişi kendilerini ‘3308 Yasa Mağduru’ olarak tanımlamaktadır. Bu yazı, bu önemli konuyu tüm boyutlarıyla ele alacak, mağduriyetin kaynağını, kimleri etkilediğini, mağdurların taleplerini ve güncel durumu aydınlatacaktır.

3308 Sayılı Yasa ve Mağduriyetin Kaynağı Nedir?

1986 yılında yürürlüğe giren 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu, çırak, kalfa ve ustaların eğitimi ile mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin işletmelerde yapacakları mesleki eğitim, uygulama ve stajları düzenlemektedir. Kanunun temel amacı, gençleri nitelikli iş gücü olarak yetiştirmek ve mesleki becerilerini geliştirmektir. Ancak, yasanın 25. maddesinde yer alan ‘öğrencilerin iş kazaları ve meslek hastalıkları ile hastalık sigortası’ primlerinin devletçe karşılanacağı hükmü, mağduriyetin ana kaynağını oluşturmuştur. Bu hüküm, staj ve çıraklık döneminde ödenen sigorta primlerinin yalnızca kısa vadeli sigorta kolları (iş kazası, meslek hastalığı ve genel sağlık sigortası) kapsamında olduğunu, uzun vadeli sigorta kolları (emeklilik primleri) için ödeme yapılmadığını ifade eder. Dolayısıyla, bu dönemler ‘sigorta başlangıcı’ olarak kabul edilmemekte, kişilerin emeklilik hakları için prim gün sayılarının başlangıcı, fiili olarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sayılmaktadır. Bu durum, on binlerce kişinin emeklilik yaşının ve prim gün sayısının beklentilerinin çok ötesine geçmesine neden olmuştur.

Kimler ‘3308 Yasa Mağduru’ Sayılıyor?

3308 Sayılı Yasa mağdurları, genellikle meslek liselerinde okurken veya çıraklık eğitim merkezlerinde eğitim alırken işletmelerde zorunlu staj veya çıraklık eğitimi gören kişilerden oluşmaktadır. Bu mağduriyet, özellikle 18 yaş altında staj veya çıraklığa başlayan, ancak bu dönemin emeklilik sigortası başlangıcı olarak sayılmaması nedeniyle mağduriyet yaşayan herkesi kapsamaktadır. Yıllarca süren iş hayatlarına rağmen, genç yaşta başladıkları bu mesleki eğitim sürelerinin sigorta başlangıcı sayılmaması, hem emeklilik haklarını geciktirmekte hem de adil bir düzenleme talebini güçlendirmektedir. Çıraklık döneminde sigorta kartı verilmiş olmasına rağmen, bu karttaki ’01’ veya ’02’ kodlarının sadece kısa vadeli sigorta kollarını ifade etmesi, birçok kişinin yanılgıya düşmesine ve yıllar sonra mağduriyetlerini fark etmelerine yol açmıştır.

Mağdurların Temel Talepleri Nelerdir?

3308 Sayılı Yasa mağdurlarının ortak ve temel talebi, çıraklık ve staj dönemlerinde geçen sürelerin emeklilik için ‘sigorta başlangıcı’ olarak kabul edilmesidir. Bu talepler genel olarak şu maddelerde özetlenebilir:

  • Çıraklık ve staj dönemlerinin, emeklilik prim gün sayısına dahil edilerek sigorta başlangıcı olarak sayılması.
  • Gerekiyorsa, bu dönemlere ait emeklilik primlerinin borçlanma yoluyla, tıpkı askerlik veya doğum borçlanmalarında olduğu gibi ödenmesine imkan tanınması.
  • Anayasal eşitlik ilkesi çerçevesinde, diğer sigortalılardan farklı muamele görmeme ve hak kaybı yaşanmaması.

Bu talepler, mağdurların yıllardır süregelen hak arayışlarının temelini oluşturmakta ve çeşitli platformlar aracılığıyla kamuoyuna ve yetkili mercilere iletilmektedir.

Güncel Durum ve Çözüm Arayışları

3308 Sayılı Yasa mağdurlarının sorunları, son yıllarda sivil toplum kuruluşları, dernekler ve sosyal medya platformları aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaşmıştır. Mağdur dernekleri, düzenledikleri eylemler, basın açıklamaları ve TBMM’de milletvekilleriyle yaptıkları görüşmelerle konuyu sürekli gündemde tutmaktadır. Özellikle Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) sorununun çözüme kavuşmasıyla birlikte, 3308 mağdurları da kendi sorunlarının benzer bir hukuki düzenlemeyle çözülmesini umut etmektedirler. Meclis’e bu konuda çeşitli yasa teklifleri sunulmuş olsa da, henüz somut bir adım atılmamıştır. Ancak, kamuoyundaki destek ve mağdurların ısrarlı takibi, konunun siyasi arenada daha fazla ele alınması için baskı oluşturmaktadır. Gelecek dönemde, bu konuda bir yasal düzenlemenin yapılıp yapılmayacağı, mağdurlar ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmektedir.

Sonuç

3308 Sayılı Yasa mağdurlarının yaşadığı sorun, Türkiye’nin sosyal güvenlik sistemindeki önemli bir boşluğu ve adalet arayışını temsil etmektedir. Mesleki eğitime teşvikin ve iş hayatına erken atılmanın getirdiği avantajların, bir sigorta hakkı mağduriyetine dönüşmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu mağduriyetin giderilmesi, hem on binlerce vatandaşın hakkının teslim edilmesi hem de sosyal adaletin pekiştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Yetkililerin, bu kronikleşen soruna kalıcı bir çözüm bulması, Türkiye’nin sosyal güvenlik sistemine olan güveni artıracak ve yeni nesil mesleki eğitim öğrencileri için de benzer mağduriyetlerin yaşanmasını engelleyecektir. Mağdurların haklı taleplerinin karşılık bulması ve emeklilik hayallerine kavuşmaları, toplumsal refah ve adalet duygusunun güçlenmesine katkı sağlayacaktır.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir